Bien-être Meaning and How to Say it in Turkish

How To Use Bien-être In A Sentence in Turkish?

Les parents ont la responsabilité d'assurer le bien-être et l'éducation de leurs enfants. Anne babalar, çocuklarının iyiliğini ve yetiştirilmesini sağlama sorumluluğuna sahiptir. Prendre le temps de prendre soin de soi est important pour maintenir le bien-être général. Kişisel bakım için zaman ayırmak, genel refahı korumak için önemlidir. Comprendre l'importance de maintenir un mode de vie sain est crucial pour le bien-être général. Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmenin önemini anlamak, genel refah için çok önemlidir. Avoir une attitude positive peut grandement affecter le bonheur et le bien-être général d'une personne. Olumlu bir tutuma sahip olmak, kişinin genel mutluluğunu ve esenliğini büyük ölçüde etkileyebilir. Les gens devraient donner la priorité au bien-être des animaux domestiques. İnsanlar evcil hayvanların refahını ön planda tutmalıdır. La musique jouée en arrière-plan a apporté une sensation de calme et de bien-être dans la pièce. Arka planda çalan müzik odaya bir huzur ve rahatlık duygusu getirdi. En mangeant des aliments nutritifs, nous pouvons améliorer notre santé et notre bien-être en général. Besleyici yiyecekler yiyerek, genel sağlığımızı ve esenliğimizi artırabiliriz. La protection de l'environnement est essentielle pour le bien-être des générations futures. Gelecek nesillerin refahı için çevrenin korunması şarttır. L’exercice est important pour maintenir la forme physique et le bien-être général. Egzersiz, fiziksel uygunluğun ve genel refahın korunması için önemlidir. Le stress peut avoir un impact significatif sur le bien-être psychologique d'une personne. Stres kişinin psikolojik sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.

Bien-être in Turkish

How To Use Bien-être In A Sentence in Turkish?

Similar Words Of Bien-être in Turkish

Translate French to Turkish

French to Turkish Translation Words